BEYAZ BİR HAFTA SONU



Bundan iki ya da üç hafta önce Sapanca'da arkadaşlarımızla hafta sonunu geçirmek üzere Villa Natura'ya rezervasyon yaptırdık. Blogu takip edenler bilir, geçtiğimiz sene bu yere ilk defa gitmiş ve çok memnun kalmıştım (Villa Natura'yı anlattığım yazıyı buradan inceleyebilirsiniz).
Cumartesi sabahı kendi arabalarımızla yola çıkmayı planlıyorduk. Gidiş tarihinin yaklaşmaya başlamasıyla duyduğumuz heyecan, hava durumu haberleri ile ikiye katlanmıştı. Yoğun kar yağışı uyarısı ile riske girmek istemeyip son anda transfer ayarladık. Tahminler ise doğru çıktı ve Cuma günü tipi şeklinde yağan kar ile bütün geceyi pencerenin başında geçirdim. Küçükken cama burnumu yapıştırıp karın yağmasını beklerdim, şimdi ise "umarım daha fazla yağmaz" diye dua ediyordum. Yatarken büyük bir ihtimal ile gidemeyeceğimizi düşünürken, sabah dışarısı geceye göre daha fena bir durumda olmasına rağmen bir çılgınlık yapıp yola çıktık.
Yollar açıktı. Sorunsuz bir yolculuğun ardından Sapanca'ya ulaşmıştık. Evler tepede yer aldığı için bir tek oraya çıkan yoldan şüpheliydik ve nitekim yol henüz temizlenmediği için kapalıydı. Bu sırada alışverişimizi yaptık ve ardından Titiz Izgara'da muhteşem bir kahvaltı ettik. Kahvaltımızı bitirdikten sonra yol açılmıştı ancak, geldiğimiz araç büyük bir minibüs olduğu için karlı yokuşu çıkmak için pek uygun değildi. Durum böyle olunca Mümtaz Bey imdadımıza yetişti ve arabası ile bizi posta posta eve çıkardı. Yolda sohbet ederken tüm rezervasyonların iptal olduğunu, bir tek bizim dişli çıkıp geldiğimizi söyledi :)
Eve geldiğimiz anda karşılaştığımız manzara ile hepimiz büyülendik. Sanki bir kartpostalın içindeydik. İşte o an hayatta bazen risk alınması gerektiğini bir kez daha anlamıştım.
Karlı bir günde dağ evinde ne yapılması gerekiyorsa yaptık!:) Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra kahvemizi içip biraz ısındık ve ardından yürüyüşe çıktık. Çocuklar gibi karlarda yuvarlanıp oynadık. Bu yaşımızda ilk defa eldivenlerimize düşen kar tanelerini gerçek şekliyle gördük. Eve döndüğümüzde sırılsıklamdık. Hemen peluşları üstümüze geçirip sıcak çikolata yaptık. Akşam saatine doğru mangal hazırlıkları başladı. Kar oynarken yaktığımız enerji nedeniyle o kadar acıkmışız olmalıyız ki herkes sessiz bir şekilde yemeğine gömüldü. Yemekten sonra kestaneler kuzineye kondu ve sıcak şarap yapımına geldi sıra. Kar daha sakin yağmaya başladığı anda şaraplarımızı aldık ve dışarıya çıktık. Ateş başında şarabımızı keyifle yudumlarken sohbete devam ettik. Güzel bir uykunun ardından sabah kalkıp her beraber kahvaltıyı hazırladık. Eşyalarımızı toparladık ve bu güzel eve veda ettik. Bir klasik olarak göl kenarına indik ve Maja'ya gittik. Bu arada Sapanca'ya giderseniz mutlaka Maja'ya uğramalısınız. Menüsü ve ortamı şahane bir yer. Gölün üzerindeki kış bahçesinde oturup, kuzinenin sıcaklığıyla bir bebek gibi mayışmanız olası burada.
Harika ve asla unutamayacağımız bir hafta sonuydu. İyi ki o sabah yola çıkmışız...




 









No comments

Back to Top