Önceki yazılarıma bakıp bu kız Atelier Rebul ile kafayı bozmuş dediyseniz yanılmadınız. Bu aralar Atelier Rebul'ün tüm ürünleri ile aşk yaşıyorum. Önceki yazımda demiştim bir sonraki alışverişim için gül kokulu ev parfümü alınacaklar listesine eklendi diye. Evet, aradan çok uzun bir süre geçmeden kendimi yine Atelier Rebul'de buldum. Ancak, ev parfümü yerine bu soğuk havalarda daha çok işime yarayacak bir ürün olan el kremindan yana kullandım tercihimi. Gül kokusu aslında çok sevdiğim bir koku olmamasına rağmen bu el kreminin kokusuna bayılıyorum. Çünkü, gül kokusu baskın değil. Daha çok taze, tatlı, alt notası gül olan bir kokuya sahip. Genellikle, el kremlerine çok özenip alırım fakat, bir iki uygulamadan sonra unutur giderim. Ancak, bu kremi aldığımdan beri her gün düzenli kullanarak bir ilki yaşıyorum. Ellerime yumuşacık, ipeksi bir his veriyor. Yapısı çok hafif. Kısa sürede cilt tarafından emiliyor. Örneğin, herkes tarafından çok sevilen Neutrogena el kremiyle yıldızımız bir türlü barışmamıştır. Ne zaman sürsem çok ağır ve yapış yapış hissettirir. Bu kremde ise tam tersi sürdükten sonra geriye kalan şey mis gibi kokan yumuşacık eller oluyor. Ben el kremimi buldum!;) Ürünün ayrıntılı bilgisi için buraya tık tık.
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments