Bugün günlerden salı olmasına rağmen tam bir pazar havasında geçti. Kasvetli, yağmurlu bir hava. Fakat, nedense yağmurlu havaları sevmeye başladım. Görünen o ki insanlar değişiyormuş, ya da aslında hep seviyormuşum da farkında değilmişim. Öyle bir şeyler işte.
Yılbaşına tam tamına 11 gün kala, yoğun istek üzerine bugün yılbaşı ağacını kurdum. Joy Fm'in christmas şarkılarını dinlerken hem de:) Artık bizim evimizde de bir cingılı bels havası hakim.
Biraz önce Mary and Max'i izledim. Ne güzel filmmiş yahu! Kuzenim sayesinde haberdar oldum filmden. Hazır evde pinekliyorum film izleyeyim dedim. Çok da iyi etmişim. Gerçi gözlerim için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Filmin türünün komedi olduğunu sanmıştım. Yani, yine çok komik yerler vardı, kahkahalar attım ama genelinde duygusal bir filmdi. Yer yer sağanak yağışlar yaşattı bende. Hele sonunda... Spoiler olmamıştır umarım. Yok yok olmamıştır:) Neyse efenim, sonuç olarak filmi çok beğendim. İzlediğim en iyi animasyonlardan biriydi. İzlerken çok içlendim de paylaşayım dedim. Hala izlemediyseniz mutlaka izleyin derim. Benden bugünlük bu kadar. Şimdi filmden birkaç kare ile sizleri baş başa bırakıyorum. Adios!
No comments