Vizeler geldi, hiç de hoş gelmedi.


1 Kasım itibariyle 2 haftalık sınav dönemi başlıyor maalesef. Okumam gereken bir sürü makale, öykü, roman ve şiir beni bekliyor haliyle. Aah ahh!
Peki bu dönem normal bir öğrenci için nasıl geçer? Vize zamanında uykusuz geceler farzdır bir kere. Kuşlar cıvıldamaya başlayıp gündoğumu vakti geldiğinde, bir gözünüz kapalı hala çalışmaya devam ederken, "şimdi sıcacık yatağımda mışıl mışıl uyumak vardı" diye iç geçirirken bulursunuz kendinizi. Abur cubur dolu, kitapların işgaline uğramış odanızda Starbucks kokusu hakimdir. Konsantre olamadığınızda "böyle olmuyor biraz müzik dinleyeyim en iyisi" dersiniz sonra şarkılara eşlik etmekten önünüzdeki kitaptan ne kadar uzaklaştığınızı fark edip müziği kapatırsınız. "Bir saat çalıştım biraz ara verip internete bakayım" deyip Facebook, Twitter, Blogger ve bilimum internet sitesinde sörf şampiyonu olup çıkarsınız. Sınav saati ise soğuk terlerin döküldüğü, karın ağrısının sinyallerini verdiği, Allah'a en çok yakınlaştığınız zamandır. Sınav sonrası tanımlaması hayli zor bir dönemdir. Al al olmuş yanaklar eşliğinde bir duygu patlaması görülür kişide. Dakikada sarfettiğiniz kelime sayısında rekor kırarsınız ki bu kelimelerde bir anlam aramak yersizdir.
İşte benim için klasik bir sınav dönemi sevgili izleyenler. Şu anda internette gezindiğim ders molalarından birindeyim. Sonunu siz tahmin edin;) Herkese vizelerinde başarılar!

PS: Görsel weheartit.com'dan alınmıştır.

No comments

Back to Top